
140 Puan Alan Arkadaşlar
Zeka kavramı, Çoklu Zeka Kuramı ile yeni bir boyut kazanmıştır. Günümüzde sadece dil ve matematik zekasını dikkate alan klasik zeka anlayışı ve zeka testleri tamamen geçerliliğini kaybetmese de güvenilirliği kaybetmiş ve tartışılır hale gelmiştir. Zekanın yeni ve renkli tanımı, eğitim alanındaki kökten değişikliği ve çeşitliliği de beraberinde getirmiştir.
Bu kuramla eğitim alanına gelen yeni anlayış, eğitimin bütün alanlarını kapsadığı gibi sanat eğitiminde de yenilikler yapılmasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Günümüz Türkiye’sinde Resim-İş Eğitimi adı altında yapılan sanatsal etkinlikler kuramsal bir temele oturtulmadığından plansız, çeşitlilikten uzak, sıkıcı ve önemi anlaşılmamış bir ders olarak görülmektedir.
Nitekim Özsoy Resim-İş derslerini, sadece uygulama ağırlıklı yada “resim” ve “iş” ile sınırlı olarak düşünmenin çağdaş uygulamalarla bağdaşmadığını ve yaygın sanat öğretimi teorilerinde de artık yerinin bulunmadığını belirtmektedir. Diğer yandan, Resim-İş öğretmenlerinin sanat eğitimini genellikle kağıt, kalem ve boyaya indirgeyen atölye ağırlıklı yaklaşımlarının, yetersiz ve yanlış bir yönlendirme olduğu; böyle bir anlayış diğer disiplinlerden kopuk, üç boyutlu tasarıma yer vermeyen, fikri boyutu olmayan, öğrencinin tasarım gücünü sınırlayarak onları sanat eğitiminden soğutan bir yaklaşım olduğu da düşünülmektedir Çağımızın ilerlemiş teknolojisi ile yeni buluşların günlük yaşantımıza değişiklikler getirmesiyle, sanat eğitiminde yeniliklere olan ihtiyaç daha da artmıştır. Bu nedenle Çoklu Zeka Kuramının getirdiği eğitim felsefesi, kuramsal olarak sanat eğitiminde ihtiyaç duyulan temel kaynağı oluşturarak, teknolojinin bize sunduğu imkanları sanat eğitimine adapte edebilecek bir yenilik olarak görülebilir.


